Hesaplaşma; Daha İyisi Neçayev Dönüyor!

Hesaplaşma Daha İyisi Neçayev Dönüyor

Komünist, militan, senaryo yazarı ve otobiyografik niteliği ağır basan politik gerilim türünde kurgulara imza atan Jorge Semprún’un kaleminden çıkma Hesaplaşma, aynı yayın evinden 1988 yılında “Neçayev Dönüyor “ adıyla yayımlanmış. Hikâyenin dokusunu, tınısı ve hatta kokusunu iki farklı yazardan alıntılanmış iki cümlenin sezdirdiğini söylemekle başlayalım. Bunlardan ilki roman boyunca farklı karakterlerin ağzından sıklıkla duyacağımız Paul Nizan’ın Fesat’ından*. Diğeri ise Dostoyevski’nin Ecinliler’inden.

“Hepsi de, tehlikeli çağ dediğimiz yirmi – yirmi dört yaşlarında beş delikanlı; kendilerini bekleyen gelecek, seraplar, tuzaklar ve sonsuz yalnızlıklarla dolu bir çöl gibiydi.”

Paul Nizan, Fesat

“ … grubunuzun dört üyesini, muhbirlik yaptığı bahanesiyle beşinciyi öldürmeye itiniz; kan döktükleri anda birbirlerine bağlanacaklardır… “

Dostoyevski, Ecinnliler

Hesaplaşma Daha İyisi Neçayev DönüyorHesaplaşma, – ya da benim tercih ettiğim adıyla Neçayev Dönüyor – Batı Avrupa solcularının yetmişli yıllarda hız alan örgütlenme süreçlerinin dönüm noktası olan terörizme kaymaya dirençle sekteye uğrayışının tarihsel geri planı olarak okunabilir. Veya kendini, bir dostu ya da yoldaşını feda etme pahasına, fes etmiş görece küçük bir örgütün genç yönetici militanlarının geçmişlerini de içine alan bugün neredeler; öyküsü olarak da okunması mümkün.

Yıllar sonra örgütün feshine karşı çıktığı için dostları tarafından ölüme sürüklenmiş Neçayev** kod adlı karakterin birdenbire ortaya çıkmasından hemen önce işlenen bir cinayetle başlıyor roman. Geçen yıllar içinde beş kişiden oluşan ana kadrodan üçünün kapitalizme adapte olarak son derece başarılı ve güçlü insanlara dönüşmüş olduklarının öğrenilmesinin verdiği haksızlık duygusuyla okuyucunun ayıplamayı aklına getirmediği bir intikam öyküsü gibi başlayan romanın sıradan bir politik gerilim olmadığının sezisi, ilerleyen sayfalarda haklılık kazanıyor.

Proleter Öncü adlı örgüt, ilk gençliklerinden itibaren edebiyat, şiir, politik metinler ve felsefe aracılığıyla dost olmuş beş genç tarafından kurulmuştur. Başarılı eylemlere imza atan örgüt, yetmişli yıllarda palazlanan karşı devrimci dirence terörizmle yanıt verme aşamasında çatırdamaya başlar. Örgütün feshi gündemdedir ve beşlinin içinden Neçayev kod adlı militan karşı çıkışının bedelini, polis olan üvey babası gerekçe gösterilerek, karşı casus olmakla suçlanarak öder. Ona sunulan seçenek ülkeyi ve mücadeleyi terk etmesidir ya da örgüt arkadaşları tarafından ihaneti cezalandırılacaktır. İlk seçeneği tercih eden Neçayev’in intihar haberi kısa sürede duyulur ve yaşam devam eder.

Yaşam devam ederken, devrime adanmış genç yaşamlar (biri hariç), kapitalizmle barışmış ve kapitalizmi ezelden kapitalist olanlardan daha iyi biliyor olmanın meyvelerini toplamışlardır. Kısa sürede toplumca tanınan başarılı, zengin ve güçlü kişilere dönüşmüşlerdir. Derken ilk cinayet işlenir. Ardından Neçayev’in gölgesi önce anılarında, ardından peşlerinde görünür hale gelir. Yıllar önce ölüme sürükledikleri yoldaşları geç bir intikam için mi dönmüştür, yoksa ne? Hikâyenin buradan sonrası çetrefilli ve elden bırakmaya imkân tanımayan bir hızla ilerliyor. Sorunun cevabını ise kitabı okuyacakların vermesi gerekecek.

Hesaplaşma Daha İyisi Neçayev Dönüyor
Jorge Semprún

Neçayev Dönüyor’u nazarımda önemli kılan, romana hızını veren maceradan çok, kitap boyunca sık karşılaşılan edebi, felsefi tartışmalar oldu. Yazarın yalnızca felsefeye ilişkin tartışmaları değil, edebi pek çok saptamayı da gündeme başarıyla getirdiği kurgusunun, bir politik gerilimden beklenmeyen derinlik içermesi şaşırtıcı değilse de heyecan vericiydi diyebilirim.

Edebiyat tarihinden pek çok isme, felsefenin hali hazırda pek çok sorununa rastlıyor ve belki de üzerine düşünmeyi ertelediğiniz sorularla yeniden yüz yüze geliyorsunuz kitap boyunca. Felsefesini yitirmiş bir solun, sıradan ve kötücül bir terör örgütüne dönüşmesinin ne denli kolay olduğunu bir kez daha anlıyor; Nazi işgali sırasındaki direnişin tohumlarını attığı eşitlik, özgürlük ve mücadelenin bir gün mutlaka kazanıma dönüşeceği umudunun Avrupa’da geldiği karanlık noktayı daha net görüyorsunuz.

Anlamak için önce görmek gerekir değil mi ve bazen başkasının gördüğü zihnimize hiç aklımıza gelmeyecek bir netlik kazandırabilir. Bunu yapanın okumaktan keyif alınacak, iyi yazılmış bir roman olması da cabası olurdu herhalde.


*Kitapta sık sık alıntılarına yer verilen Nizan’ın Fesat adlı romanının, 1975 yılında Bilgi Yayınevi tarafından basılmış, Özdemir İnce çevirisi kullanılmış.
**Kim bu Neçayev diye merak eden olursa, şuradan genel bilgi alınabiliyor: http://bianet.org/biamag/diger/156080-farkli-bir-devrimci-kisilik-sergey-necayev


Hesaplaşma / Neçayev Dönüyor
Jorge Semprún
Ayrıntı Yayınları
Türkçesi: Mustafa Balel

Yorum yap

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen adınızı buraya girin