-Güneşin Altında Hiçbir Şey Yeni Değil-*
‘ ..yalvarmalar ve ağlamalar kararı değiştiremez ve kurban edilmek için hazırlanan İphigenia sunağa çıkartılır. Tam bıçak boğazını keseceğinde, tanrıça Artemis kızı sunaktan alarak yerine bir geyik bırakır. ‘
Okuduğunuz pasaj Homeros’un İlyada’sından öğrendiğimiz büyük Truva Savaşı’nda yaşanan dramatik bir sahne. Bizi şu günlerde ilgilendiriyor olması da Antalya’da bulunan Geç Klasik, Helenistik ve ağırlıklı olarak Roma İmparatorluk dönemleri bağlamında planlama açısından büyük önem taşıyan Perge Antik Kenti’nde bu sahneyi anlatan 1800 yıllık bir mozaiğin gün yüzüne çıkartılmasından kaynaklanıyor.
‘…Aka ordusu kral Agamemnon önderliğinde birleşip Troya’ya karşı sefere hazır halde Yunanistan’ın kıyı kentlerinden Auilis’de toplanır. Donanma tüm hazırlığını tamamlar ve denize açılmak için uygun rüzgarın çıkmasını beklemeye başlar. Günler geçmesine rağmen rüzgar bir yana küçük bir esinti bile olmaz, yaprak kımıldamaz.’
‘Batı Caddesi Kazısı’ sırasında 2013 yılında bulunan dükkanlardan biri açılmak isteniyordu. Çalışmalar ilerledikçe buranın kutsal bir kült mekan olduğu fark edildi. Geçtiğimiz günlerde ise uzmanları heyecanlandıran bir olay yaşandı ve mekanın zemininde bir mozaik olduğu ortaya çıktı. Zeminde bulunan mozaiğin bu denli heyecanlandırıcı olması da bölgedeki tek örnek olmasından dolayı. Ayrıca eseri eşsiz kılan bir diğer durum da Antik Dönem’de bu sahnenin çok fazla tasvir edilmemiş olması.
Son derece değerli olduğunu okuduğumuz ve bizi heyecanlandıran bu yeni keşif ile meşgul olurken, muhataplarının hatırlayacağı Hatay Arkeoloji Müzesi’nde yaşanan şu malum restorasyon krizinin aklımıza geldiğini, sonra Selçuklu hükümdarı I. İzzeddin Keykavus’un Sivas’taki türbesindeki sandukaların orijinal bölümleriyle, restore edilen bölümleri arasındaki uyumsuzluğu hatırladığımızı ve ardından gözlerimizin önünden Ocaklı Ada Kilisesi’nin son halinin geçtiğini de söylemek isteriz.
‘…Homurdanmalar yükselmiş, tanrıların Akha ordusunun Agamemnon’un komutasında olmasından memnuniyet duymadığını söyleyenlerin sayısı artmıştır. Agamemnon Kalkhas’ı çağırarak tanrılara danışmasını, eğer bir hatası varsa, bunun kefaretini ödemeye hazır olduğunu söyler. Kalkhas tanrılara danışır ve rüzgarları Artemis’in tuttuğunu söyler.Agamemnon, bir saygısızlık yaparak, Artemis’in kutsal geyiğini avlamıştır. Rüzgarların geri gelmesinin tek yolu ise, kızı Iphigenia’yı kurban etmesidir.’
Antalya Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü uzmanları tarafından yürütülen çalışmalarda geçen yıl duvarlardaki freskoların konservasyon ve restorasyon işlemleri tamamlandı. Yine aynı uzmanlar bu yıl da mozaikle ilgili çalışmaları sürdürmektedir.
‘…Agamemnon kızına onu Aşil ile evlendireceğini söyleyerek Aulis’e çağırır. Iphigenia bu haberi duyunca hemen gelir. Çağın en önemli savaşçısı ile evlenecektir. Ama onu umut ettiğinden farklı bir son beklemektedir.’
Antalya Müzesi Müdürü Mustafa Demirel yaptığı açıklamada bu yeni olayın onları ne kadar heyecanlandırdığından ve çalışmaların titizlikle devam ettiğinden bahsetti. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde Perge’de kazı çalışmalarının tüm yıl boyunca devam ettiğini de ekledi.
Ipnigenia’nın kurban edilişi ile ilgili iki anlatı vardır. Biri Agemennon’un kızını öldürdüğünü sonra kanını bir tasa koyup denize döktüğünü ve ardından rüzgarların esmeye başladığını söyler. Diğer anlatı ise Artemis’in İpnigenia’yı kurtarmak için bir geyik gönderdiğini ve sonra onu alıp rahibesi olarak Tauris’e (Kırım) götürdüğünü söyler. Bulunan mozaik ikinci versiyonu el almıştır. Ayrıca Euripides, Racine, Goethe gibi şairler de bu olayla ilgili trajediler yazmışlardır. Ünlü Alman bestecisi Gluck ise bu efsaneyi opera haline getirmiştir.
Güneşin altında hiçbir şey yeni değil, bize daha tanıdık gelen haliyle tarih tekerrürden ibarettir!
Böyle güzel emeklere saygı, restorasyon tarihimizde tekerrür eden saygısızlıklara ise sitem ile!