Nisan 2017 Vitrini

nisan vitrini

Murathan Mungandan İki Yeni YolculukMurathan Mungandan İki Yeni Yolculuk

Murathan Mungan’ın seçkilerinden oluşan ‘Tren Geçti’ ve ‘Edebiyat Seferleri için Vapur Tarifeleri’ Fırından Yeni çıktı, meraklılarına Türk edebiyatında nefis bir yolculuk vadediyor
Her kitap bir yolculuktur; bilinmeyen görülmeyen ufuklara. İçine daldığınız anda başlar seyahatiniz. Hiç bitmesin istersiniz. Varılacak yer elbet güzeldir, ancak yolculuğun tadı damağınıza, hatırası dimağınıza değmiştir bir kez.

“Kardeş Kitaplar” olarak niteleyebileceğimiz ‘Tren Geçti’ ve ‘Edebiyat Seferleri için Vapur Tarifeleri’ bir Murathan Mungan çalışması. Mungan, Türk edebiyatında vapur sesi işittiğimiz, tren dumanına rastladığımız hikâyeleri bir kitapta toplamış. Kendi deyimiyle “Aralarındaki akrabalık ilişkisini güçlendirmek için” de aynı anda yayımlamış.

Tren Geçti’de aralarında Oğuz Atay, Tomris Uyar, Sait Faik, Leyla Erbil, Sabahattin Ali ve daha pek çok yazarın hikâyesine yer veriliyor. Toplamda 32 hikâye var kitapta. Kimisinde ayrılık, kimisinde kavuşma, kimisinde terk ediş var. Ama hepsinde mutlaka bir “tren” var.
‘Edebiyat Seferleri için Vapur Tarifeleri’ ise burnumuza deniz kokusu getireceğe benziyor. Kitapta Bodrum’a âşık Halikarnas Balıkçısı’ndan Ferit Edgü’ye, genç yazar Melisa Kesmez’den Cemil Kavukçu’ya otuz yedi ayrı öykü yer alıyor. Beşiktaş-Kadıköy vapurunda çayımızı yudumlarken okuyabileceğimiz otuz yedi ayrı vapur öyküsü…

Metis Yayınları’ndan çıkan iki kitap şimdi ise raflarda okurunu çağırıyor. ‘Tren Geçti’ ve ‘Edebiyat Seferleri için Vapur Tarifeleri’ bizlere alışık olmadığımız bir seyahat vadediyor. Geç kalmayalım…

Kaynak: http://www.metiskitap.com


Italo Calvino / Amerika’da Bir İyimserItalo Calvino / Amerika’da Bir İyimser (1959 – 1960)

1923 yılında Küba’da doğan, genç yaşta ailesi ile birlikte İtalya’ya göç eden Calvino, yazarlığın yanı sıra gazetecilik ve editörlük de yapmıştır. Postmodernizm akımına bağlı kalan yazar, İtalyan kültürünün en önemli isimlerinden biridir.

Amerika’da Bir İyimser, yazarın Yapı Kredi Yayınlarından çıkan edebiyat dizisindeki 22. kitabıdır. 1959 – 1960 yılları arasında Amerika’ya ilk uzun yolculuğunu yapmış, çok sayıda insanla tanışmış ve izlenimlerini günlük şeklinde kaleme almış. Yolculuğa başlarken, kitap yazmayacağına dair düşünceleri olmuş, fakat daha sonra; “Seyahat kitapları yazın yapıtı oluşturmanın yararlı, iddiasız, yine de dört dörtlük bir biçimidir“ (Arka kapak) düşüncesinden yola çıkarak yazmaya karar vermiş.
Calvino, New York’tan başlayan yolculuk anılarını, başlıklar altında toplamış ve başarılı bir gözlem gücüyle; genel ve toplumsal izlenimlerini, günlük yaşantı ekseninde gelenek ve görenekleri; yollardan, otomobillerden, doğa, tarih, peyzaj, sanat  ve tabii ki edebiyattan, özellikle ghost-writer ve Joyce okuyan kadınlar hakkında güzel izlenimler sunmuş.

“Yolculuk, değişik olan şey, ancak varış bedelini öderse anlamlı olur: Oysa biz, ayrıcalıklı ve sinirli kişiler, bedelini topu topu biraz sabırsızlıkla ödüyoruz.” (Sf. 17)
 “…gerilim nesnelerden, ekonomik süreçten, insan iradesinin ötesinde yaşayan üretim hummasından hala fışkırıyor.” (Sf. 19)
“…kendi hayatın için, işlerin için güç sağlamanın psikolojik ve kılgısal sonuçlarına erişmek istiyorsan sakın erteleme.” (Sf. 45)
 “Önemli olan bir anlamı olmak, içinin boş olmaması, bireyin dışında bir şeylere katılmak, köksüz olmamak, boş kasnak gibi dönmemek, yaşamı boşa harcamamak.” (Sf. 54)
“…tarih bilinci demek, geçmişten fazla geleceğe belli bir açıdan yaklaşmak demektir…” (Sf. 64)
“Seyahat kitaplarının gücü burada işte. İnsan bir ülke üstüne ancak hakkında hiçbir şey bilmediği ve keşfetmekte olduğu sıralarda yazabiliyor, çünkü onu ancak o zaman görebiliyor.” (Syf.167)

Özgün Adı: Un ottimiste in America
Çevirmen: Neyyire Gül Işık
Dizi: Edebiyat
Tür: Yaşantı
Sayfa Sayısı: 208
Fotoğraf: Yapı Kredi Yayınları


Sonsuz Kaçış - Joseph RothSonsuz Kaçış / Joseph Roth

Çeviren: Ahmet Arpad
Ayrıntı Yayınları

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun dağılması ile sonuçlanan I. Dünya Savaşı’nın, yazarın hayatında büyük etkisi olmuş.Buna istinaden, çok etkilenmiş olacak ki; 1985 yılında sinemaya uyarlanmış olan eserinde de savaş yıllarından esinlenmiş. I. Dünya Savaşı sırasında maceralarla geçen Franz Tunda’nın yaşamını anlatmış kitabında. O ülkeden o ülkeye savruluşunu, savaşın hayatındaki etkilerini, aşkını ve hayatta kalmak için mücadelesini.


Yalnızların Kışı-Giorgi SosiaşviliYalnızların Kışı / Giorgi Sosiaşvili

Çeviren: Harun Çimke
Gece Kitaplığı

2006’da kurulan, yeni yazarlara, yeni satırlara imkan tanıyıp edebiyata katan Gece Kitaplığı Giorgi Sosiaşvili’ye de bir imkan vermiş ve ilk kitabını raflara dizmiş. Dedesiyle yalnız bir yaşam süren Baçana’nın hikayesi. Kendini yalnızlığa gömmüş ve kitap yazmaya adamış dedesinin iç dünyasına adım atmaya çalışan bir öksüz. Geçimini balık tutarak sağlayan bir bireyin iç dünyasına yoculuk.


Kitap-Rene BellettoKitap / Rene Belletto

Çeviren: Orçun Türkay
Sel Yayıncılık

Polisiye ve fantastik türünde ödül almış romanları olan, 1954 doğumlu Fransız yazarın son kitabı Sel Yayınları’ndan çıktı. Kitaplarında yalnızlık, takıntılar, var olma sıkıntıları, endişe uyandıran detaylardan yola çıkan yazar, son kitabında münzevi hayat yaşayan bir adamın imzasız bir mektup almasıyla tüm gerçekliğinin nasıl alt üst olduğunu sunmuş biz okurlara.


Kocaman KalpliHoestland’den Küçüklere Yeni Bir Roman

Jo Hoestland’ın son romanı “Kocaman Kalpli” Günışığı Kitaplığı etiketiyle raflarda

Jo Hoestland’ın kendini tamamen çocuklara adadığını söylemek yanlış bir iddia olmayacaktır. Nitekim yazar edebiyat eğitiminin ardından üç yıl öğretmenlik yapsa da gönlünde yatan asıl şeyin yazmak olduğuna kanaat getirdiğinde tamamen kendini yazmaya adadı. Bunun yanında çocuklar için birçok atölye gerçekleştirdi. Çocuklarla her türlü konunun konuşulabileceğini ancak kelimelerin seçiminin önemine değinen yazar, Türkçeye ‘Yıldızlar Altında Büyük Korku’ adıyla kazandırılan kitabıyla da Bologna Ragazzi Ödülü’ne layık görüldü. Başarılı yazarın Türkçeye kazandırılan son kitabı ‘Kocaman Kalpli’ Günışığı Kitaplığı tarafından şöyle tanıtılıyor:

Çok ödüllü Fransız yazar Jo Hoestlandt, Türkçeye kazandırılan son romanında, çocuksu duyguların, kuşların, yaprak hışırtılarının dilinden konuşuyor. Ölüm gibi, anlatılması zor bir konuyu bile şiirsel üslubu ve incelikli gözlem gücü sayesinde, çocukların duygu dünyalarını zedelemeyecek zarafette işleyen yazar, yaşamı yüceltiyor ve umudu elden bırakmıyor. Zengin dil kullanımı ve temalarıyla da dikkati çeken roman, doğanın kusursuz uyumunu ve döngüsünü hatırlatıyor. Başarılı illüstratör Thomas Baas’ın siyah-beyaz desenleriyle bezeli kitap, deneyimli çevirmen Azade Aslan’ın yetkin Türkçesiyle her yaştan okuru etkileyecek güçte.

Louis’nin yaşamı, cambaz ayaklıklarının tepesinde, gökyüzüne yakın ilerlemekteydi. Hayran olduğu babasıyla birlikte, her sabah koyunları otlatmaya giderlerdi ve bu, Louis’yi en mutlu eden şeydi. Ama bir anda öyle şeyler oldu ki, annesiyle birlikte büyük kente taşınmak zorunda kaldılar. Artık, cambaz ayaklıklarının tepesinde değildi. Üstelik sevdiklerinden de uzaktaydı. Louis, kent yaşamına ayak uydurabilecek, kendini yeniden gökyüzüne yakın hissedebilecek miydi?..

Özgün Adı: Kocaman Kalpli
Yazar: Jo Hoestlandt
Yayınevi: Günışığı
Resimleyen: Thomas Baas
Türkçe Yayın Editörü: Müren Beykan
Türkçesi: Azade Aslan


Ah Bir Kedi OlsamBuket Uzuner Bu Kez Çocuklar İçin Yazdı: Ah Bir Kedi Olsam!

Doğal yaşamı ve hayvanları çok seven, biyoloji ve çevre bilimi üzerine eğitim alan Buket Uzuner külliyatına bir de çocuk kitabı ekledi.

Yazarın on beş yıl sonunda tamamladığı ve Everest Yayınları etiketiyle yayımlanan ‘Ah Bir Kedi Olsam!’ yine Buket Uzuner’in yazar kimliğinin özelliklerini sunmaktadır.

Eserlerinde mutlaka hayvan motifleri, Şaman kültürü gibi unsurları kullanan Uzuner, bu kitabında da çevre bilincini ön plana çıkarmıştır. Eserin başkahramanı Can’ın gözünden doğaya sevgi ve saygıyı hem biyografik hem de fantastik ögelerle birleştirerek sunmuştur.

Kitabı resimleme işini Oğuz Demir üstelenmiştir.

Buket Uzuner, kitaplarına yansıttığı doğa ve hayvan sevgisini gerçek yaşamında da çevre kuruluşları ve hayvan derneklerine destek vererek sürdürmektedir. Keza ‘Ah Bir Kedi Olsam!’ eserinde de ruhunun yansıması olarak “Küçük Can’ın hayattaki en büyük hayali sadece bir kedisi olması değildi. Can, sabah karanlığında servis aracıyla okula gitmek yerine kediler gibi mışıl mışıl uyuyabilmeyi de çok istiyordu. Acaba bir çocuk olmak yerine, hiç ödev yapmayan, gece erkenden yatıp, sabah karanlıkta kalkmayan, sevmediği yemekleri yemek zorunda olmayan, saatlerce oyun oynayan özgür bir kedi yavrusu olsaydı, hayatı nasıl olurdu? Aslında hangimiz kedilere bakıp da onlara bir kez bile özenmedik ki? ” cümleleriyle bir sabah kediye dönüşen anne-oğulun keyifli serüvenine okuyucuyu da ortak etmektedir.

Kapak: Emir Tali
Editör: Didem Ünal
İllustrasyon: Oğuz Demir
Medya Cinsi: Ciltsiz
Sayfa Sayısı: 152
İlk Baskı Yılı: 2017
Baskı Sayısı: 1. Basım


Mağriplinin Son İç Çekişi

Hindistan’dan İspanya’ya Uzanan Efsane:
Mağriplinin Son İç Çekişi

“Ana rahmine düştüğüm andan itibaren, başka bir boyuttan, zaman tünelinden gelen bir ziyaretçi gibi dünyadan ve üzerindeki her şey ve herkesten iki kat hızlı yaşlandım. Ana rahmine düşmemle doğumum arasında dört buçuk ay vardı.”

Adını Geceyerısı Çocukları ile duyduğumuz Salman Rushdie bugünlerde yeni bir kitabıyla adından söz ettiriyor: Mağriplinin Son İç Çekişi. Hindistan’dan İspanya’ya uzanan bir efsaneyi anlatan kitap Can Yayınları etiketiyle raflarda.

Rushdie, Mağriplinin Son İç Çekişi’nde İspanyol ressam Francisco Pradilla y Ortiz’in 1492’de Granada’nın düşmesiyle ilgili bir tablosunda ele aldığı efsaneden esinlendi. Efsaneye göre, İspanya’daki son Mağripli hükümdar XII. Muhammed, Granada’yı terk etmek zorunda kalınca son kez dönüp arkasına bakar ve içini çeker. Bunun üzerine annesi şöyle der: “Erkek gibi müdafaa edemediğin şey için kadın gibi ağlama.”

Bir Hintli-Yahudi’nin ağzından anlatılan efsane, okuru Hint altkıtasından Avrupa’ya uzanan bir yolculuğa çıkarıyor. Mağriplinin Son İç Çekişi, yazarın diğer kitaplarıyla benzer olarak fonda mitoloji ve tarihi kullanıyor.

Özgün Adı: The Moor’s Last Sigh
Çevirmen: Begüm Kovulmaz
Dizi: Dünya Edebiyatı
Tür: Roman
Sayfa Sayısı: 552


Woolf’un İzindeDeniz Fenerleri ve Woolf’un İzinde

Ertuğ Uçar “Yazmaya nasıl başladım?” sorusunun cevabını Woolf’un İzinde isimli kitabında arıyor. Yazar, yazma serüveninin başlangıcını sorgularken okuru da Antalya, İstanbul, Eastbourne ve St. Ives arasında keyifli bir yolculuğa çıkarıyor.

Yazarın deniz fenerlerine duyduğu çocukça bir ilgiyle başlar her şey. Üstünkörü bildiği Virginia Woolf ile tanışması İngiltere’nin güney sahillerine yaptığı gezide olur. Esasında kırmızılı beyazlı bir deniz fenerini görmek için gelmiştir buralara. Sonrasında ise puzzle gibi birbirini tamamlar her şey. İngiltere’nin meşhur sisi, Antalya sahilleri, Woolf’un çocukluğu, Deniz Feneri isimli kitabının ilham kaynağı Godrevy Feneri… Uçar, sıra dışı bir okuma serüveni teklif ediyor okura.

Woolf’un İzinde, Can Yayınları Kırkmerak dizisinden çıktı, raflarda okurunu bekliyor.

Yayınevi: Can
Yazar: Ertuğ Uçar
Özgün Adı: Woolf’un İzinde
Tür: Deneme


Ayıların Meşhur Sicilya BaskınıBuzzati’den Küçüklere: Ayıların Meşhur Sicilya Baskını

Dino Buzzati, Ayıların Meşhur Sicilya Baskını ile çocuk okurların kapısını çalıyor. Büyücüler, hayvanlar ve insanları aynı hikâyede buluşturan yazar, çocukları fantastik bir serüvene çıkarıyor.

İtalya büyülü gerçekçiliğinin has yazarlarından Buzzati’nin sihirli öykülerine biri daha ekleniyor. Ayıların Meşhur Sicilya Baskını, mizahla hayalin harmanlandığı olağanüstü bir savaş hikâyesi. Ayılar Kralı Aslanayı’nın oğlu Tombik’in iki avcı tarafından kaçırılmasıyla gelişen olaylar, kralın Tombik’i kurtarma çabasıyla sürüyor.

Kitap, yazarın özgün çizimleri ve Yelda Gürlek çevirisiyle Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkıyor.

Kategori: Doğan Kardeş / Resimli Roman
Yazar: Dino Buzzati
Çeviren: Yelda Gürlek
Resimleyen: Dino Buzzati
Yaş Grubu: 9-12
Sayfa Sayısı: 132


Yüz Yıl Sonra Savaşan ÇizgilerBu Kez Çizgiler Savaşıyor

İzzeddin Çalışlar ve Mesut Yaşar Tufan’ın derlemeleriyle hazırlanan Yüz Yıl Sonra Savaşan Çizgiler albümü tarih okuma deneyimini farklı bir boyuta taşıyor

Kuşkusuz 20. yüzyılın en büyük talihsizliğidir Birinci Dünya Harbi. Üzerinden geçen bir asır, izlerini yüreklerimizden ve coğrafyamızdan silmeye yetmemiştir. Hakkında pek çok söz söylenmiş, yüzlerce kitap yazılmıştır. Yüz Yıl Savaşan Çizgiler adlı albüm ise, farklı bir savaş anlatısı. Eserde özel arşivlerden derlenen karikatür ve kartpostallar hem tarafların birbirine bakışının hem de kendilerini nasıl göstermek istediklerinin ipuçlarını veriyor. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanan eser, Birinci Dünya Savaşı’na dair sıra dışı bir tarih çalışması olarak sunuluyor.
Büyük çoğunluğu yabancı arşivlerden derlenen karikatürler, savaşın yıkıcı etkilerine ve insanlığa kaybettirdiklerine değinirken, savaşla ilgili portreler sergisi de oluşturuyor.
Özgün Adı: Yüz Yıl Sonra Savaşan Çizgiler

Yazar: İzzeddin Çalışlar, Mesut Yaşar Tufan
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Kategori: Anı
Kaynak: www.iskultur.com.tr


Yerçekimli Karanfil‘Yerçekimli Karanfil’ İlk Baskıdaki Kapağıyla Raflarda

Yerçekimli Karanfil 1957 yılı kapağıyla yayımlandı.

Yapı Kredi Yayınları toplu şiirlerini yayımladığı şairlerin kitaplarının tekil baskılarını yapmaya devam ediyor. “Ben Ruhi Bey Nasılım”ın ardından Edip Cansever’e 1958 Yeditepe Şiir Armağanı’nı kazandıran kitabı “Yerçekimli Karanfil” 1957 yılında yapılan ilk baskısındaki özgün kapak tasarımıyla okurla yeniden buluşuyor. Kapak, ressam Orhan Peker’e aitti.

Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
O başkası yok mu? bir yanındakine veriyor
Derken karanfil elden ele..

Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
Birleşiyoruz sessizce.

Kaynak: kitap.ykykultur.com.tr

Yorum yap

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen adınızı buraya girin