“Keşif için çıkılan yolculuklar yeni yerleri görmekle değil,
yeni gözlerle bakabilmekle başlar.”*
Çıktığım her yolculuk; ister evimin yanındaki orman, ister az ötedeki market, ister üçbin kilometre uzaklıktaki bir ülkeye olsun. Benim için keşif; yeni gözlerle bakabilmeye sahip olmak anlamını taşıyor. Yeni deneyimler, yeni dostluklar ve yeni “Ben” ile tanışmak için müthiş bir fırsat yaratıyor. Her yıl katıldığım masal kampı da bunlardan bir tanesi.
Çok değerli hocam sevgili Judith Liberman, bu yıl da Şirince’de yer alan Tiyatro Medresesi’nde** iki masal kampı düzenledi. İlki “Masal Yolunda İlk Adımlar” kampıydı. Judith bu kampta, anlatıcılık sanatına ilk adımlarını atmak isteyen masal severlerle buluştu ve onların heybelerine masal tohumlarını bıraktı. Daha sonra da “Masal Yoluna Devam” kampı vardı. Bu kamp da daha önce bu yolculukta bulunmuş ve devam etme isteği olan masal severler içindi. Geçen yılın büyüsü ve masal yolculuğumun sonsuz olduğuna inandığım için ben bu kampa bu yıl da katıldım.
Judith’in özgünlüğü her zaman olduğu gibi yine hissediliyordu. Birbirinden değerli ve farklı paylaşımlarla teoriye değil uygulamaya ağırlık veriyor ve bizi masalların sihirli dünyasında oyuna davet ediyordu.
Hayatında yaptığın her şeyi oyun olarak ele al canım okuyucu. Eğlenmeye bak. Bir şeyden keyif almaktır an’da olmak. Seni var eden budur. Bu kampın özü de burada. An’da ol, özgün ol, doğaçlamaya izin ver ve oyna. Kendini keşfetmek kadar eğlenceli bir şey var mı bu dünyada? Kendi sınırlarını kaldırmak gibi bir özgürlük peki? Neyi yapabileceğini görmek, “Yapamam!” dediğin şeyleri yaparken aslında ne kadar zevk aldığını fark etmek kadar özeli var mı? Gözlerinin içinin parlaması çevrene ışık oluyorsa, şifa oluyorsa ve bunu her defasında teninin içinde tüm içtenliğinle hissediyorsan daha ne denir ki!
İçinde bulunduğun ortam heyecanlanmana sebep oluyorsa, bu heyecan seni öldüren değil, seni büyüten, sana can veren bir heyecansa olman gereken yerdesindir. Çünkü hissediyorsundur. Bundan ötesi yoktur.
Deneyim; attığın bir kahkahadadır, hocanın gözlerinin içine bakıp sözcükleriyle doğmaktır,
okumaktır, anlatmaktır.
Şarkı yazıp yazdığın şarkıya gülüp “Olmadı, en iyisi hip-hop söyleyeyim bunu.” deyip delice eğlenmektir. Sen eğlenirken insanların seninle çoğaldığını hissetmektir. Kocaman bir sahnede, ışıkların altında, yüzlerce gözün önünde, doğaçlamaya izin vermektir, oluruna bırakmaktır, sesine tutunarak şarkı söylemektir, dans etmektir.
Yeşil çimlerin üzerinde bir avluda gecenin karanlığında göğü izlemektir, yıldızlara gülümsemektir.
Deneyim; adımlamaktır.
Deneyim; kendi içine kök salmaktır.
Deneyim; bir sonraki masal kampına kadar kendi masalını yaşamaktır!
Bu yılki masal kampımızın videosunu izlemek için seni kanalıma davet ediyorum. Geçen yılki masal kampı deneyimlerimi okumak istersen buraya gelebilirsin.
Eylül’de başka bir masalda görüşmek üzere (:
*Marcel Proust
** Tiyatro Medresesi hakkında bilgi almak istersen: tiyatromedresesi.org
