“Sizin saçınızın kırmızısı doğuştan, benimki ise kendi kararım,”
dedim hemen anında.
Hatırlarsınız, geçtiğimiz yıl alışılanın aksine sessiz sedasızca bir Orhan Pamuk romanını buluvermiştik ellerimizde. Masumiyet Müzesi’nden sonra yaklaşık altı yıl beklemiş ve ardından da Kafamda Bir Tuhaflık ile buluşmuştuk. Tam da acaba bu sefer ne kadar bekleriz derken, kapağında bir Dante Gabriel Rossetti eseri olan Regina Cordium’un (Kalplerin Kraliçesi) yani Kupa Kızı’nın olduğu ince bir roman ile geri döndü Orhan Pamuk: “Kırmızı Saçlı Kadın”
Gelişi sessiz sedasızdı fakat geldikten sonra yumurta kabukları kırıldı. Bazı eleştirilere maruz kalan Orhan Pamuk, büyük bir alışveriş merkezinde yapılan imza gününde duygularını “Çok kalabalık var ve çok mutluyum. İlk defa 14 ayda bir yeni roman çıkardım. Ama romanım 200 sayfalık kısa ve çabuk okunulan bir roman. Bu yüzden herkes okuyup fikrini söylüyor ve ben bundan çok etkileniyorum,” sözleriyle ifade etmişti. Bir yazar başka ne ister ki zaten değil mi?
Patrick Modiano gibi Nobel’den sonra kısa bir roman yazmak isteyen Pamuk isteğini yerine getirmiş gibi gözüküyordu ve sonuçtan mutluydu. Romanın fazla kısa olduğu, Orhan Pamuk tadını vermediği eleştirileri ve ‘ Sen yeter ki yaz, on yıl da bekleriz aceleye getirme,’ serzenişleriyle birlikte geçen bir yıldan sonra ise İtalya’dan bir misafir Orhan Pamuk’un kapısını çaldı.
İtalya’da her yıl Sicilyalı yazar Giuseppe Tomasi di Lampedusa adına verilen Lampedusa Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Kırmızı Saçlı Kadın ile Orhan Pamuk oldu!
Oyuncuları arasında Alain Delon, Claudia Cardinale, Burt Lancaster gibi sanatçıların bulunduğu bir Visconti filmi olan Leopar’ın uyarlandığı, ülkemizde de yine Leopar adıyla okuyucuya sunulan ‘il gattopardo’ romanının yazarı olan Giuseppe Tomasi di Lampedusa adına 15 yıldır verilen ödül bu sene Orhan Pamuk’a layık görüldü.
Orhan Pamuk’un daha önceki kitapları gibi yine Einaudi Yayınevi tarafından yayımlanan roman ‘La donna dai capelli rossi‘ adıyla çevrilerek İtalyan okuyucuya sunulmuştu.
Orhan Pamuk, 12 Ağustos Cumartesi akşamı Sicilya’nın Santa Margherita Belìce kasabasında, açık bir meydanda yapılacak törenle ödülünü alacak.
“… Bir anda bütün kalabalık, masada iki kırmızı saçlı kadının oturması; bu rastlantı hakkında konuşmaya başladı. Kaçta kaç ihtimaldir, uğur mu getirir, neyin işareti olabilir diye sorular soruyorlardı ki:
“Benim saçımın kırmızısı doğal” dedi masanın öbür ucundaki kırmızı saçlı kadın. Hem özür diler gibiydi hem de gururlanıyordu. “Bakın, doğal kırmızı saçlılarda olduğu gibi benim yüzümde, kollarımda çiller var. Tenim de beyaz ve gözlerim de yeşil.”
Herkes bu kadına cevabım ne olacak diye bana döndü.
“Sizin saçınızın kırmızısı doğuştan, benimki ise kendi kararım” dedim hemen anında.”