Öykü Günlüğü Mart 2018

Öykü Günlüğü Nisan 2018

4 Kasım 2017 / İstanbul, notu düşmüşüm kitabın girişine.
Kitap: Kendi Evine Varamamak-Demir Özlü.

İstanbul Kitap Fuarı’ndan aldığımı anımsıyorum kitabı, sanırım fuarın ilk günüydü. Sel Yayınları standında ‘5TL’ yazan bir kâğıdın altında sergilenen birçok kelepire düşen kitaplar vardı. Biri de bu kitaptı. (Ayrıca kapsamlı bir Ferit Edgü incelemesi de almıştım. O da okunacaklar arasında hâlâ).

Anlatı ile öykü arasında gezinen metinleri okumak -sanırım-  bir dinginlik oluşturuyor üzerimde, ya da damakta yutkunarak tadına varılan bir tat, güzel bir tat bu.

Bahsettiğim kitabın başlığının altında italik bir alt başlık daha var: Düş Öyküleri.

Kitabın içerisindeki öyküler de düş ile gerçek arasında gezinen öyküler çoğunlukla.

Öykü Günlüğü Mart 2018Yine de düş ile gerçek arasında gezinen bu öykülerde göze çarpan ya da ilk dikkat edilmesi gereken nokta, Demir Özlü’nün dili.  Sahiden olabildiğince az kelime ile kurulmuş cümleler toplanınca bir araya, oldukça duru bir dil meydana gelmiş. Öyküler zaman ve mekân olarak epey farklılık gösteriyor. Öyle ki Stockholm’de bir sokakta yürürken düşüncelere dalan bir karakterle karşı karşıyayken bir başka öyküde düş ile gerçek arasında Simav’a yıllar sonra yapılan bir yolculuk da var.

Öykülerdeki genel temayı belirleyen ya da öykülerin altyapısındaki ilişkiyi bir matematik denklemine dökmek istiyorum desem çok mu ileri gitmiş olurum? Okur olmanın da muzip ve özgür yanı bu sanırım: ‘Ne kadar ileri gidebilirim’i zorlamak! Bu yüzden öykülerin altyapısını içler dışlar çarpımı olarak özetlemek istiyorum:

Düş    Gerçek

X

Geçmiş    Şimdi

Dipnot: Turnike isimli öyküde kahramanın, yolda karşılaştığı ve Onat Kutlar’a benzettiği hatta o kişinin Onat Kutlar olduğuna inanması… Bu tarz başka bir yazara selam gönderen, ya da onu metne dahil eden öyküleri seviyorum. Yeni kuşak öykücülerinden bu tarz öyküler yazan çok az sanırım. Aklıma ilk gelen Ahmet Büke’nin Yüklük kitabındaki Vüs’at O Bener ile olan öyküsü oldu. Bener’in ardından onu anmak için çok iyi bir öykü olduğunu düşünüyorum.

*Yeri gelmişken Onat Kutlar’a, ardında bizlere bıraktığı o nefis öykü kitabı İshak için bir teşekkür edelim.

Yorum yap

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen adınızı buraya girin