Barış Manço’nun Nazo’su ile Kemal Bilbaşar’ın Cemo’su!

Barış Mançonun Nazosu ile Kemal Bilbaşarın Cemosu
Barış Manço, Kemal Bilbaşar

Edebiyat ve sinemanın birbiriyle bağlantılı iki alan olduğu, pek çok edebi eserin sinemaya uyarlandığı bilinen bir konudur. Bunun yanında, sinemanın edebiyata kaynaklık ettiği istisnai durumlar da mevcuttur. Örneğin; Sezai Karakoç’un “Liliyar” adlı şiirine 1953 Amerikan yapımı olan, yönetmenliğini Charles Walters’ın yaptığı ve başrollerinde Leslie Caron, Mel Ferrer, Jean Perre Aumont’un oynadığı Lili adlı film kaynaklık etmiştir. Karakoç Lili filminden ilham alıp “Liliyar” adlı şiirini kaleme almıştır.

Bunun gibi örneğine pek rastlamadığımız başka durum da bir edebi eserin bir şarkıya ilham kaynağı olmasıdır. Kemal Bilbaşar’ın 1966’da yayımlanan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 100 Temel Eseri arasında gösterilen, TDK Roman Ödülü alan ve daha sonra sinemaya da uyarlanan Cemo adlı romanı, Barış Manço’nun “Halhal” adlı şarkısına ilham kaynağı olmuştur.

Barış Mançonun Nazosu İle Kemal Bilbaşarın CemosuHalk kültüründen beslenen ve kimi akademik çevrelerce âşıklık geleneğinin çağdaş bir temsilcisi olarak kabul edilen Barış Manço, birçok şarkısında olduğu gibi “Halhal”da da kültürümüze ait ögeleri harmanlamıştır. Bunu yaparken de Kemal Bilbaşar’ın Cemo adlı eserini temel almış ve oradaki birçok unsuru kendi şarkısına taşımıştır.

1972 yılında romandan uyarlanarak beyaz perdeye aktarılan Cemo filminin yönetmenliğini Atıf Yılmaz, senaristliğini de Ayşe Şasa ve Kemal Bilbaşar yapmıştır. Başrollerinde Türkan Şoray ile Fikret Hakan’ın oynadığı filmin müziklerini yapma teklifi de Barış Manço’ya yapılmıştır.

Barış Mançonun Nazosu İle Kemal Bilbaşarın CemosuManço, 11 Eylül 1974’te Hey Dergisi’ne verdiği bir röportajda konu ile ilgili şunları dile getirir: “Bana önce Cemo adlı filmin müzik direktörlüğü teklifi geldi. Koşullarda anlaştık ama çekimler başladığında askere gittim. O filmdeki çalışmam bu yüzden gerçekleşmedi.”[1] Yine Hey Dergisi’nde 7 Ocak 1980’de gerçekleştirilen bir söyleşisinde “Geçtiğimiz günlerde televizyonda ekrana gelen Cemo filminin müziğini ben hazırlayacaktım. Anlaşmayı bile imzalamıştık. Ancak aniden askere gidince besteler yarım kaldı.” der. [2]

Barış Manço’nun Cemo romanı ve filmiyle tanışmasının hikâyesini öğrendiğimiz bu söyleşileri, sanatçının “Halhal” şarkısını oluşturmasına, Bilbaşar’ın söz konusu eserlerinin temel teşkil ettiği savımızı da doğrulamaktadır. Zira besteler yarım kaldı diyen Barış Manço, askerden döndükten sonra 1980 yılında “Halhal” şarkısını yayınlar. İlk başta Nazan Şoray’ın seslendirdiği şarkıyı daha sonra Barış Manço 1981’de çıkan Sözüm Meclisten Dışarı adlı albümünde kendisi yorumlar. Söz konusu şarkının sözleri şu şekildedir:

HALHAL
Halhal, halhal, halhal, halhal, halhal
Akşam olup gün batınca, dağlara hüzün çökünce
Lale sümbül boynun eğip, kurt kuzuya kem bakınca
Köye döner Nazo Gelin, yavru ceylan gibi kaçar
Seke seke çaydan geçer, Nazo Gelin ayağına takar halhal
 
Bir bakışı canlar yakar, gülüşüne cihan değer
Nazo Gelin ayağına takar halhal
Ayağında gümüş halhal, ince nakış gümüş halhal
Yavru ceylan gibi kaçar, seke seke çaydan geçer
Nazo Gelin ayağına takar halhal

Bir bakışı canlar yakar, gülüşüne cihan değer
Nazo Gelin ayağına takar halhal
Halhal, halhal, halhal, halhal, halhal
 
Yedi köyün yiğitleri, ağaları ve beyleri
Boş yere durmuş beklerler, yaralıdır yürekleri
Gitti gelmez Nazo Gelin, yavru ceylan gibi kaçar
Seke seke çaydan geçer, Nazo Gelin ayağına takar halhal

Bir bakışı canlar yakar, gülüşüne cihan değer
Nazo Gelin ayağına takar halhal

Bir bakışı canlar yakar, gülüşüne cihan değer
Nazo Gelin ayağına takar halhal
Ayağında gümüş halhal, ince nakış gümüş halhal
Yavru ceylan gibi kaçar, seke seke çaydan geçer
Nazo Gelin ayağına takar halhal[3]

Şarkıda tasvir edilen Nazo Gelin cesur, erkek gibi yetişmiş biridir. Köyün dışına çıkar, dağ bayır gezer, çaylardan geçer. Lale ile sümbülün boynunu eğdiği, dağlara hüznün çöktüğü, kurdun kuzuya kem baktığı yani karanlık çöktüğü vakit köye döner. Bu derece cesur ve korkusuz olan Nazo, aynı zamanda çok da güzeldir. Nazo Gelin için çizilen bu tipe aslında yabancı değilizdir. Dede Korkut hikâyelerindeki kadın karakterler de hem yiğit ve cesur hem de güzeldirler. Bay Büre Oğlu Bamsı Beyrek hikâyesindeki Banu Çiçek, Bamsı Beyrek’le güreşecek kadar yiğit ve onu ilk görüşte kendisine âşık edecek kadar da güzeldir.[4]

Barış Mançonun Nazosu İle Kemal Bilbaşarın Cemosu
Barış Manço

“Halhal” şarkısında geçen Nazo Gelin de bir bakışıyla canlar yakar ve nice yiğidi kendisine âşık eder. Bir gülüşü cihana değerdir. Yedi köyün yiğitleri, ağaları ve beyleri ona âşık olmuştur. Nazo Gelin’in ayağında halhal takısı vardır. Barış Manço 7 Ocak 1980 yılında Hey Dergisi’nde yayınlanan söyleşisinde “Yaygın bir inanış vardır ya ‘Mehmet Ağa, kadını eve kapatır, kendisi kahvede eğlenir’ diye… Ben şarkılarımda bu inanışı yıkmaya ve kadınımızın gerçek değerini ortaya çıkarmaya çalıştım. Sevdalanmışlığın simgesi olarak ayak bileğine takılan halhal, Türk toplumunda kadının yüceltilmiş bir varlık olduğunu gösteriyor. Doğrusu da bu.” der.[5]

Barış Manço’nun söz konusu şarkısındaki Nazo Gelin de ayağında halhal ile dolaşır. İnce nakışlı gümüş bir halhaldır bu. Cesurluğu ve yiğitliği yanında halhaldaki ince nakışla aynı zamanda zarafeti ve inceliği de anlatılmaya çalışılmıştır. Ayrıca şarkıda geçen yavru ceylan gibi kaçar, seke seke çaydan geçer tabirleriyle de onun ceylan kadar narin, güzel ve ceylanlar kadar hızlı koşabildiği anlatılmak istenmiştir. Manço’nun halhal takısı için dile getirdiği gibi Nazo’nun sevdalanmışlığının simgesidir taktığı halhal. Kendisine gönül veren ağalara, beylere, yiğitlere karşılık vermez ve bunlar boş yere beklerler. Çünkü Nazo Gelin sevdiğine gider ve bir daha dönmez.

Barış Manço’nun “Halhal” adlı şarkısına kaynaklık eden Cemo romanı ve beyaz perdeye aktarılan senaryosu, Cemo ile Memo’nun aşkı çevresinde, Anadolu’da ağalık sistemine başkaldırışı anlatır. Romana ve filme adını veren Cemo, Doğu Anadolu’nun bir köyünde yaşayan değirmenci Cano’nun kızıdır. Cano eşi Kevi’yi kaybedince biricik kızına sarılır. Kendi bilgileriyle onu erkek gibi yetiştirir. Cano, Cemo’yu anlatırken “Dişi kurt kimi yavuz, ceyran kimi tez ayak etmişim”[6] der. Onun yiğitliğini, çevikliğini vurgular. Cemo aynı zamanda çok güzeldir. Yine Cano onu anlatırken “…Kara saçları gök ışıltılı idi anasının saçları kimi. Kömür gözleri ocak alevi kimi yanardı. Dudakları Şirvan narından kırmızı idi. Gülünce inci dizileri tökülecek sanırdın ağzından…’’ [7] diye anlatır.

Barış Mançonun Nazosu İle Kemal Bilbaşarın Cemosu
Fikret Hakan, Türkan Şoray

Cemo büyüdükçe, güzelleşip serpilir ve serpildikçe değirmenin önünde öğdürme sırasını bekleyenlerin sayısı artar ve birçok taliplisi çıkar. Parasına güvenen heybesini altınla doldurup onu babasından ister. Fakat Cano kızının satılık olmadığını, kızına talip olanın onunla dövüşmesini, eğer Cemo’yu yenerse Cemo’nun ona varacağını söyler. Cemo er gibi yetişmiştir. Ancak kendinden üstün bir yiğide karılık ederdi. Kendisine talip olan, köyün yiğitlerinden Kara Seyit ile dövüşür. Kara Seyit güçlü, yapılı biridir. Buna rağmen Cemo onu alt eder. Cemo böyle birini yenecek kadar yiğit ve kuvvetlidir. Daha önce değindiğimiz gibi burada tasvir edilen karakter de Dede Korkut hikâyelerinde geçen Banu Çiçek ve Selcen Hatun gibi kadın tipleri talipleriyle dövüşecek kadar yiğit ve onları ilk görüşte kendilerine âşık edecek kadar güzeldirler.

Cemo’nun taliplileri arasında köyün yiğitleri olduğu gibi köyün ağası da vardır. Ancak Cemo’nun Çancı Memo’dan başkasında gönlü yoktur. Tıpkı “Halhal” şarkısında geçtiği gibi Cemo’ya âşık yiğitler, beyler, ağalar boşuna bekler. Çünkü Cemo Memo’yla evlenir. Memo’nun Cemo’dan önce gönlünü kaptırdığı fakat kavuşamadığı Senem adında bir güzel vardır. Ona bir halhal hediye etmiştir. Barış Manço’nun “Halhal” adlı şarkısındaki Nazo Gelin de ayağında bir halhal ile dolaşır.

Barış Mançonun Nazosu İle Kemal Bilbaşarın Cemosu
Kemal Bilbaşar

Kemal Bilbaşar’ın romanında ve sinemaya uyarlanmış halinde yer verilen takının Manço’nun şarkısında yer alması, eserlerdeki ana karakterlerin gerek güzellik gerekse cesur ve yiğitlik gibi özellikleriyle ön plana çıkışları, tüm taliplerine rağmen sevdiklerine varmaları eserlerde dikkat çekici benzerliklerdir. Ayrıca hem Barış Manço’nun 1980 yılında Hey Dergisi’nde yayınlanan röportajında kadının erkeğe boyun eğişini, eve kapatılması gibi anlayışları yıkmaya çalıştığını belirttiği gibi Kemal Bilbaşar da Cemo karakterini aynı bakış açısıyla çizmiştir.

Cemo erkeğe boyun eğmeyen, tek başına ayakta durabilen güçlü bir karakter olarak karşımıza çıkar. Sonuç olarak 1972 yılında kendisine Cemo filminin müziklerini yapma teklifini alan ve bu vesileyle Kemal Bilbaşar’ın eseriyle tanışan Barış Manço’nun, “Halhal” şarkısını oluştururken Cemo’yu temel aldığı görülmektedir.


[1] Hulusi Tunca, Barış Manço: Uzun Saçlı Dev Adam, Epsilon Yayınları, İstanbul, 2005, s. 80-81.
[2] Tunca, a.g.e., s. 188.
[3] Barış Manço, “Halhal”, Sözüm Meclisten Dışarı Albümü, 1981
[4] Semih Tezcan – Hendrik Boeschoten, Dede Korkut Oğuznameleri, YKY Yayınları, İstanbul, 2012, s. 69.
[5] Hulusi Tunca, Barış Manço: Uzun Saçlı Dev Adam, Epsilon Yayınları, İstanbul, 2005, s. 187.
[6] Kemal Bilbaşar, Cemo, Tekin Yay., İstanbul, 1996, s. 5.
[7] Bilbaşar, a.g.e., s.5.

Yorum yap

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen adınızı buraya girin