“Dünya ikiye bölünmüştür,
Yüzüklerin Efendisi’ni okumuş olanlar ve okuyacak olanlar’’
Orta Dünya’nın Kralı J.R.R Tolkien’ın Hayatı Beyaz Perdede!
Sadece Yüzüklerin Efendisi mi? Hobbit, Silmarillion, Hurin’in Çocukları, Roverandom, Tehlikeli Diyardan Öyküler, Sigurd ile Gudrun Efsanesi, ölümünden sonra yayınlanan makaleler, yarım kalmış çalışmalar ve geçtiğimiz günlerde tasarlandıktan yüz yıl sonra basılan Beren ve Luthien. Fantastik edebiyatın büyük ustası, 20. yüzyıl edebiyatının en etkili yazarlarından, İngiliz dilbilimci John Ronald Reuel Tolkien.
Ustalara saygı kuşağından selamlar, biz Orta Dünya’da kaybolduk!
1982 yılında İngiliz sömürgesi altındaki Güney Afrika’nın Bloemfontein şehrinde başlayan, eserlerinden ince ince takip edebileceğimiz Tolkien’in hayat hikayesi beyaz perdede can buluyor!
Hayatını yazsa roman olurmuş dememize gerek bırakmayan büyük usta, bize bıraktığı her işte ince bir işçilikle çizmiş hayatının panoramasını. Babasını kaybettikten sonra yerleştikleri Sarehole, “Hobbit” diyarı Shire olarak doğmuş onda. Yaşadığı yerdeki bir pamuk markası olan Gamgee öyle etkilemiş ki onu “Yüzüklerin Efendisi” kitabındaki en önemli karakterlerden olan Frodo’nun sadık dostu Sam’e bu soyadını vermiş. 16 yaşındayken görüp aşık olduğu ve ilk görüşte hayatının kadınını bulduğunu fark ettiği, büyük aşkı ve hayatının kadını Edith’in Ross ormanında Tolkien için dans etmesi o kadar güzel yer eder ki onda şu son gözdemiz ‘Beren ve Luthien’ hikayesi hayat bulur. Bu hikâyede ölümlü bir insan olan Beren Tolkien’i, ölümsüz bir elf bakiresi olan Luthien ise Edith’i sembolize etmektedir.
Böylesi daha birçok iz bulduğumuz etkileyici hikayelerinin yanında en çok ilgilendiği şey dil olmuştur Tolkien’in. “Dillerin icadı esastır. Hikayeler bu dillere bir dünya yaratmak için yaratılmıştır,’’ sözlerinin sahibi Tolkien yarattığı diller için hikayeler yazmıştır ve iki farklı Elfçe, cücelerin kullandığı Khuzdul dili, Entlerin kullandığı dil ve Mordor’un uşaklarının kullandığı dil ortaya çıkmıştır.
Zekasına hayran olmamanın imkansız olduğu bu usta yazarın hayatı; gördüğü savaşlar, aşkı, büyük ilhamları ve savaş sonrası dünyasının büyük yıkımına karşı ses çıkardığı eserleri ekseninde kendi adını taşıyacak bir film ile sinemaseverlerle buluşturulmaya karar verildi.
Chernin Entertainment ve Fox Searchlight’ın iş birliği ile hazırlanacak projenin yönetmen koltuğunda ise Dome Karukoski oturacak.
Birçok fantastik yapımın tersine filmleri en az kitapları kadar sevilmişti, bakalım bu sefer filmini hayatını sevdiğimiz kadar sevebilecek miyiz?