Zweig’ın Hayata Karşı Son Hamlesi: Satranç!
“Bize hiçbir şey yapmadılar, bizi tümüyle hiçliğin içine yerleştirdiler, çünkü bilindiği gibi yeryüzünde hiçbir şey insan ruhuna hiçlik kadar baskı yapmaz.”
(Dr. B./Syf.41/Satranç)
Stefan Zweig 1881...
Mürebbiye ve Dünya’nın İntihar Başlangıcında Zweig!
Düşleri barış ve iyilik olan, kendini hiçbir yere ait hissedemeyen, dünyalı bir yazar Stefan Zweig.
İnsanlık, İkinci Dünya Savaşı’yla birlikte kendi kendini yok etmenin düğmesine...
Tarihin En Kasıtsız Yanılgısı: Amerikan Rüyası!
Dünyanın renksiz, ağır bir uykuya, can sıkıntısına teslim olduğu zamanlara, Orta Çağ Avrupa’sına doğru yola koyuluyoruz. Önümüzdeki tek harita: Stefan Zweig’in Amerigo’su. Sayfa sayfa,...
“Ayışığı”nda Bir Gölge, Stefan Zweig!
Kendi hikâyesini anlattığı “Dünün Dünyası” adlı eserinin son satırlarında şöyle diyor Stefan Zweig:
“Fakat her gölge, eninde sonunda yine de ışığın çocuğudur. Aydınlıkla karanlığı, savaşla...
Olağanüstü Bir Gece’de Ben ve Öteki!
İnsan evladı hayatının belli duraklarında varoluş öyküsünün başladığı yere dönme, orada kendine bir hayat alanı bulma ihtiyacı hissedebilir. Bu da değilse, o yerde yaşadıklarını...
Anlamıyorsan, Anlamı Yok!
Cesarete silah kuşananlar tutkularını giyinmişlerdir üzerine. Zira tutku, cesaretin kılıcıdır. Yaşamak tutkulardan var olma biçimi, hayat da tutkulardan yapılmış geniş bir zaman dilimi. Tutkular...
Tropik Hastalık: Amok!
Savaşın ortasında tutunmak zordur, savaşın içinde tek başına tutunmak daha zordur fakat ruh eşin bu savaşı sonlandırmak adına elini tutuyorsa belki her şey daha...
Bir Çocukluk Düşü(şü), Bir Yoksunluğun Evrimi…
Bir Çocukluk Düşü(şü), Bir Yoksunluğun Evrimi
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Kendini sevgiye vermenin bizim geleneğimizce güzel olan tek bir yolu vardır: Seven bir insanın her...
Öykü Günlüğü Kasım 2017
Baba-oğul ilişkisi üzerinden ilerleyen öyküleri anımsamaya çalışıyorum. İlk aklıma gelen iki öykü oluyor. Defterime iki öyküyü de alt alta sıralıyorum.
Oğuz Atay-Babama Mektup
Erdal Öz-Babamdı
Oğuz...
Eş Sesli!
“Söyleyemedim!”
“Neden?”
“…”
Söyleyememiş. Yaşadıklarımızı, beni ayartmak için harcadığı zamanları, nasıl aylarca değil yıllarca peşimden koştuğunu söyleyememiş.
Kimselere belli etmediğim kapkara yalnızlığımın, iğne deliği kadar gün ışığı giren...